İkra’r Dergi 2. Sayısı
Hakikati ararken şu fani dünyada bir iz bırakırız umuduyla, her daim hakkı okuyup hak olanı konuşacağız deyip, internette başladığımız bu yola geçen şubat ayı itibariyle matbu dergi olarak devam etme kararı aldık ve ilk sayımızı Allah’ın yardımı ve sizlerin de teveccühüyle geride bıraktık. Bugün ise 2. sayımızla yeniden siz okurlarımızın karşısında olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.
İlk sayımızda Nuri Pakdil’in “Okumadığın gün karanlıktasın.” sözüyle göze çarpan kapağımızı bu kez yazarımız, ağabeyimiz Bilâl Kılınç’ın “İnsanın Özündeki Adalet ve Hüküm Verme Üzerine” başlığını taşıyan yazısındaki “Yer ile gök adalet ile kaimdir.” sözü ile süsledik.
Bu sayımızda iki aylık bir dergi olmanın da hesabıyla, gerek nisan gerekse de mayıs ayına dair konuları ele almaya çalıştık. Bilhassa değerlerimiz açısından önem arz eden meselelere de eğilerek Kutlu Doğum ve Fetih ile ilgili eserlere ayrı bir yer ayırdık. Bu bağlamdaki çalışmalardan, Milat Gazetesi’nden aşina olduğumuz Nurettin Şimşek’in Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam’a dair güzel bir yazısını ve şu sıralar yazdığı kitabını heyecanla bitirmesini beklediğimiz Şener İşleyen ağabeyimizin naat-ı şerifini heyecanla okuyacağınızı umuyoruz.
Yine bu sayımızda Zennur Çalık’ın vesilesiyle, 28 Şubat tanıklarından, Mavi Marmara’nın yolcularından Gazeteci-Yazar Demet Tezcan Hanımefendi ile tanık olduğu tarihi olaylar üzerine konuştuk. Bununla da yetinmeyip Saliha Varlı’nın gayretleri sonrası, kalbe dokunan üslubuyla adından sıkça söz ettiren Mehmet Deveci ile sizler için samimi bir söyleşi gerçekleştirdik.
Yazı İşleri Müdürümüz Abdülaziz Ünal’ın “Toplum Mühendisliği ve Sanal Tehlike”, Fatma Nur Kayıkçı’nın “Efsanelerle İstanbul’un Fethi” ve Fatımanur Şentürk’ün “Hisli Bir Yürek” adlı yazıları, Oğuzhan Bükçüoğlu’nun “Allah İle Kul Arasında”, Fatma Değirmenci’nin ise “Yaz Kâtip” adlı şiirleri ve Saliha Güngör’ün “Sevmenin Elifçesi” başlıklı eleştirisi bu sayımızın öne çıkan eserlerinden. Keza genç kalemlerimizin içli hikâyeleri, telmihvari denemeleri ve duygu yüklü şiirleri de bu sayımızın kıymet dolu diğer emek ürünlerini oluşturuyor.
Hülâsa-i kelam, genç ve henüz yeni bir oluşum olmanın heyecanını ilk sayıda bir nebze de olsa atıp, bu sayıya daha sıkı hazırlandık diyebiliriz. Takdir her zaman olduğu gibi siz okurlarımızındır. İlerleyen sayılarda da güzel bir şekilde bulaşma umuduyla…