İkra’r Dergi 21. Sayısı Çıktı

Dergimizin bu sayısında yine pek çok farklı eserle karşınızdayız. Çok kıymetli A. Ali Ural ile Karabatak’a, yayıncılığa ve yazarlığa dair güzel bir söyleşi sizleri bekliyor. Musa Melih Demirbaşcı bir Wes Anderson filminin, Bilâl Kılınç ise Cenevre’deki Srebrenitsa Anıtı’nın onlara hatırlattıklarını yazdılar. Özay Erdem, Berk Türkoğlu, Büşra Altunova, Sena Açıkgöz ve Esra Türedi bize yeni öyküler anlattı. Şeyma Deniz’le Diyarbakır’ı, Kevser Başoğlu ile Tromsø’yu gezdik. Beyzade mahlaslı şairimiz Kerim Ak bize eski şiirimizi Dervişin Zikri’yle hatırlattı. Aslı Bey, İklima Yıldırım, Mine Akçay, Rumeysa Sele, Elif Gül Karahan, Hasan Sarı ve daha pek çok isim şiir ve denemeleriyle İkra’r’a ses oldu.

Devam

İkra’r Dergi 19. Sayısı Çıktı

Daha önce bu kadar uzun bir süre ayrı kalmamıştık sizlerle. O yüzdendir ki özlemimiz, heyecanımız kadar fazla. Bir türlü çıkma fırsatı bulamadığımız bu bir yıl hakikaten önü­müzü göremediğimiz bir yıldı. Gerek koronavirüs gerekse de dergi dağıtım maliyetleri azıcık canımızı sıktı desek bize kızmazsınız umarım…

Devam

Gözlerimizdeki Işık Okumanın Aydınlığıyla Çoğalır Mı?

“Cemil Meriç artık eski Cemil Meriç değildir. Öfkeli, gururu kırık, ürkek… Tabiri caizse gözleri o mağrur alnından parmaklarının ucuna inmişti. Geceleri sessizce kütüphanesine gider, kitaplardan birini çeker, parmaklarıyla okşar ve başını sayfalara gömerek, hüngür hüngür ağlardı…”

Devam

Başlığı Kendisi Olan Yazı

“Bak arkadaş, bizim esaretimiz kendimize. Kalbimizdeki ve aklımızdaki prangaları kırmanın tek yolu var: Kendimize özgürleşmek. Bu nasıl olacak der gibi bakıyorsun ya bana, ben de çok baktım sendeki bu bakışlarla kendime. Rüzgâr bizim duygularımız, kuru çalılar ise nefsimiz; kurumuş haysiyetimiz. İçimizi yeşertmenin tek yolu birbirimizi sevmemiz. Seversek inandıklarımıza saldırmayız.”

Devam